CNNTÜRK'te ekrana gelen Cüneyt Özdemir'in sunduğu '5N1K' programının konuğu DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk idi.
DTP'li 5 milletvekilinin ifade vermemeleri üzerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin polis zoruyla ifadelerinin alınması yönünde TBMM Başkanlığı'na gönderdiği yazı tartışmaları alevlendirmişti.
İfade vermeye gitmeyeceklerini ve polis zoruyla götürülseler bile yine de ifade vermeyeceklerini yineleyen Aysel Tuğluk, bunu "Hukuksuzluğa karşı bir demokratik direnç" olarak açıkladı.
"Burada bizim karşımıza çıkan bir zihniyet var. Bir Ergenekon zihniyeti ile karşı karşıyayız. Yani bu ne, İttihat ve Terakki mantığı. Tek düşünce, tek siyaset mantığının bir yansıması bu" diye konuşan Aysel Tuğluk, kendilerine yönelik bir kuşatma yapıldığını ifade etti.
"Bu hukuk Meclis'te hiç kimseye uygulanmayan hukuk. Bizim siyasi kimliğimizden dolayı uygulama söz konusu" diyen Aysel Tuğluk'a Cüneyt Özdemir, Anayasa'ya göre terör suçunun dokunulmazlık kapsamı dışında olduğunu hatırlattı.
Hasan Cemal'in terörist Murat Karayılan ile Kandil'deki röportajından alıntılar yapan Cüneyt Özdemir, Karayılan'ın 'sivil itiatsizliği' öne çıkartmasına değindi ve "Bir raslantı mı bütün bu eylem sürecinde. Bir esinlenme mi var, ya da siz bir yerden emir mi alıyorsunuz?" sorusunu yönetti.
Tuğluk, şunları söyledi:
"Bu tür yaklaşımlarla karşı karşıya kalıyoruz. Aslında bunları terk etmek gerekiyor. Biz, anayasal çerçevede kurulan bir partiyiz ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde siyaset yapıyoruz. Dolayısıyla Kürt sorunu eksenli, merkezine bunu koyan, sorunun çözümünü koyan bir siyaset yapıyoruz. PKK'de bu sorunun bir sonucu olarak ortaya çıkan bir hareket, silahlı bir yapı. Dolayısıyla zaman zaman süreç konusunda, zaman konusunda, çözüm konusunda önerilerde ortaklaşma yaşanabiliyor."
Hiyerarşik bir bağ aramanın yanlış olduğunu ifade eden Aysel Tuğluk, "Şunu çok açık ifade edeyim, bizim tabanımız bir nevi PKK tabanı. Ondan etkilenen, ona sempati ile bakan bir taban. Dolayısıyla o tabanın bizim politikalarımızı etkileme gücü var tabii ki. PKK'yı 5000-7000 eli silahlı örgüt olarak görmemek lazım, insanlardan oluşan bir örgüt olarak görmemek lazım. PKK, Türkiye'de siyasallaşmış durumda" diye konuştu.
İfade verme konusunda çözüm önerisi olarak Anayasa değişikliğini gösteren Aysel Tuğluk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da ellerini tutmadığını ve hiçbir şekilde kendileri ile diyalog zeminine gelmediğini sözlerine ekledi.
(Televizyon Gazetesi)
DTP'li 5 milletvekilinin ifade vermemeleri üzerine Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin polis zoruyla ifadelerinin alınması yönünde TBMM Başkanlığı'na gönderdiği yazı tartışmaları alevlendirmişti.
İfade vermeye gitmeyeceklerini ve polis zoruyla götürülseler bile yine de ifade vermeyeceklerini yineleyen Aysel Tuğluk, bunu "Hukuksuzluğa karşı bir demokratik direnç" olarak açıkladı.
"Burada bizim karşımıza çıkan bir zihniyet var. Bir Ergenekon zihniyeti ile karşı karşıyayız. Yani bu ne, İttihat ve Terakki mantığı. Tek düşünce, tek siyaset mantığının bir yansıması bu" diye konuşan Aysel Tuğluk, kendilerine yönelik bir kuşatma yapıldığını ifade etti.
"Bu hukuk Meclis'te hiç kimseye uygulanmayan hukuk. Bizim siyasi kimliğimizden dolayı uygulama söz konusu" diyen Aysel Tuğluk'a Cüneyt Özdemir, Anayasa'ya göre terör suçunun dokunulmazlık kapsamı dışında olduğunu hatırlattı.
Hasan Cemal'in terörist Murat Karayılan ile Kandil'deki röportajından alıntılar yapan Cüneyt Özdemir, Karayılan'ın 'sivil itiatsizliği' öne çıkartmasına değindi ve "Bir raslantı mı bütün bu eylem sürecinde. Bir esinlenme mi var, ya da siz bir yerden emir mi alıyorsunuz?" sorusunu yönetti.
Tuğluk, şunları söyledi:
"Bu tür yaklaşımlarla karşı karşıya kalıyoruz. Aslında bunları terk etmek gerekiyor. Biz, anayasal çerçevede kurulan bir partiyiz ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde siyaset yapıyoruz. Dolayısıyla Kürt sorunu eksenli, merkezine bunu koyan, sorunun çözümünü koyan bir siyaset yapıyoruz. PKK'de bu sorunun bir sonucu olarak ortaya çıkan bir hareket, silahlı bir yapı. Dolayısıyla zaman zaman süreç konusunda, zaman konusunda, çözüm konusunda önerilerde ortaklaşma yaşanabiliyor."
Hiyerarşik bir bağ aramanın yanlış olduğunu ifade eden Aysel Tuğluk, "Şunu çok açık ifade edeyim, bizim tabanımız bir nevi PKK tabanı. Ondan etkilenen, ona sempati ile bakan bir taban. Dolayısıyla o tabanın bizim politikalarımızı etkileme gücü var tabii ki. PKK'yı 5000-7000 eli silahlı örgüt olarak görmemek lazım, insanlardan oluşan bir örgüt olarak görmemek lazım. PKK, Türkiye'de siyasallaşmış durumda" diye konuştu.
İfade verme konusunda çözüm önerisi olarak Anayasa değişikliğini gösteren Aysel Tuğluk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da ellerini tutmadığını ve hiçbir şekilde kendileri ile diyalog zeminine gelmediğini sözlerine ekledi.
(Televizyon Gazetesi)