Öğrencilik Zor Görev
Bu Anayasa ile AB hayal X5xsqycocopy


Öğrencilik Zor Görev
Bu Anayasa ile AB hayal X5xsqycocopy

Öğrencilik Zor Görev
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Öğrencilik Zor GörevGiriş yap

descriptionBu Anayasa ile AB hayal EmptyBu Anayasa ile AB hayal

more_horiz
Başmüzakereci Egemen Bağış, CHP lideri Deniz Baykal'a seslendi
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Artık Türkiye askeri
darbeler sonrası başbakanların asıldığı, 10 yıl önceki gibi şiir
kitabındaki şiirleri okuduğu için büyükşehir belediye başkanlarının
cezalandırıldığı, Dostoyevski'nin kitaplarının yasaklandığı bir ülke
değil'' dedi.

Bağış, AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığınca parti binasında düzenlenen
''Siyaset Akademisi''nde yaptığı ''AB ve Müzakere Süreci'' konulu
konuşmasında, AB'nin 6 ülkenin kurduğu ve 27 üyesi olan bir birlik
olduğunu söyledi.

AB üyesi ülkelerin dünya ticaretinin yüzde 20'sini karşıladığını belirten Bağış, şöyle konuştu:

''Şu anda AB Parlamentosu seçimi yapılıyor. Şu anda nüfusa göre en çok
üyesi bulunan ülke Almanya'dır. 20-30 yıl sonra nüfus artış oranına
göre AB'ye girecek Türkiye'nin üye sayısı Almanya'dan fazla olacaktır.
Türkiye'nin AB'ye başvurusu ilk olarak 1959'da rahmetli Adnan Menderes
tarafından yapılmıştır. Bazı ülkelerin başvurusu 3-5 yıl sürüyor. Bizim
50 yıl sürmüş. İlk 45 yılda havanda su döverken, kimileri (AB'nin yolu
Diyarbakır'dan geçiyor) deyip Diyarbakır'a yatırım bile yapmadan hedefi
saptırırken müzakere için neler yapmak gerekir diye kafa yormamış, AK
Parti olarak biz 45 yılda yapılamayanı 2 yılda yaptık.''

-''REFORMLARI YAPARAK, MÜZAKEREYİ BAŞLATMAYA MECBUR BIRAKTIK''-

Türkiye olarak gerekli reformları yaparak AB'yi müzakereyi başlatmaya
mecbur bıraktıklarını ve bunun için gerekli zemini oluşturduklarını
vurgulayan Bağış, şöyle devam etti:

''Artık Türkiye askeri darbeler sonrası başbakanların asıldığı, 10 yıl
önceki gibi şiir kitabındaki şiirleri okuduğu için büyükşehir belediye
başkanlarının cezalandırıldığı, Dostoyevski'nin kitaplarının
yasaklandığı bir ülke değil. DGM'ler lağvedildi. YÖK ve TRT yasaları
değiştirildi. 2002-2004 arasında yoğun reform yapıldı. Türkiye daha çok
demokratikleşti. Brüksel zirvesinde önümüze Kıbrıs ile ilgili
diretilmek istenen şartlara karşı Başbakan, yumruğunu masaya vurdu ve
sorunu çözdü. Türkiye'ye müzakere başlama süreci verildi. Müzakerenin
en önemli 3 ayağı siyasi kriterler, ekonomik kriterler ile sivil toplum
ve tanıtım diyaloğudur. (Türkiye için AB süreci yavaşladı) diyorlar
oysa, 2009'a hızlı bir giriş yaptık, 400 sayfalık ulusal programımız
yayınlandı.

Nazım Hikmet'in vatandaşlığını yaptık. Daha önce bu ülkeden sosyal
demokrat iktidarlar geçti, şair başbakan geçti kimse bunu yapmadı.
Kadın-erkek eşitliği için gerekli çalışmalar yapıldı ve bir komisyon
kuruldu. Çevre Antlaşması'nı imzaladık. TRT 6'nın yayına başlamasını
sağladık. Bugün bizim vatandaşımız anladığı dilden bir yayın izlediği
için ülke bölünüyor mu? Tam aksine güçleniyor. Cumhuriyet tarihinde ilk
kez Alevi açılımı yapılıyor. GAP Bölgesi'ne yaklaşık 500 milyon avroluk
ek fon aktarıldı. Başbakan yine haziran sonunda kararlılığını göstermek
için Brüksel'e gidecek.''

-ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ-

Bağış, Türkiye'nin yapması gereken en önemli çalışmanın Anayasa değişikliği olduğunu belirtti.

Yakın dönemde Anayasa değişikliği yapmayı hedeflediklerini anlatan Egemen Bağış, şunları söyledi:

''Askeri darbeden sonra hazırlanan bir Anayasa ile asgari demokrasi
olur. Bu Anayasa ile AB'ye girmek hayal olur. Bu çerçevede muhalefet
lideri Deniz Baykal'a buradan, Diyarbakır'dan seslenmek istiyorum.
Gelin bu Anayasa değişikliğini beraber yapalım. Başbakanın talimatıyla
Deniz Baykal, Devlet Bahçeli, Ahmet Türk ve diğer siyasi parti
temsilcileriyle AB'ye destek konusunda görüşmeler yaptık. Eğer bu
konuda ciddiyseler, gelsinler herkesin ihtiyacına, Türkiye'nin
ihtiyacına cevap verecek Anayasa hazırlayalım. Anayasa değişikliği
deyince kaçmak kimseye, Türkiye'ye yakışmıyor.

Anayasa'nın yanı sıra mahkemelerin hızlı karar vermesi için yargı
reformu gerekiyor. Bunun çalışmaları içindeyiz. Herkes siyasi partiler
yasasından rahatsız. Gelin siyasi partiler yasasını değiştirelim. Kamu
denetçiliği kurumu kuralım. Bunu hazırladık, Anayasa Mahkemesinden geri
geldi. Önce Anayasa'nın değişmesi gerektiği bildirildi. Yolsuzlukla
mücadele yasası için de çalışmalarımız devam ediyor.''

-''TÜRKİYE GÜCÜNÜN FARKINA VARMALI''-

Bağış, AB'nin de sorunları olduğunu vurgulayarak, ''AB'nin hiç sorunu
yok mu? Elbette terör, ayırımcılık, ırkçılık, şiddet, enerji,
uyuşturucu ve yaşlanma gibi sorunları var'' diye konuştu.

O sorunların çoğunun Türkiyesiz kolay kolay çözülmeyeceğinin görüldüğüne dikkati çeken Bağış, şunları kaydetti:

''Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sorunların şöyle bir listesini
yapsak, onların da birçoğu AB süreciyle birlikte çözebilir. Türkiye ile
AB arasında entegrasyon sağlandıkça her ikisinin de sorunlarının
ortadan kalktığını görüyoruz. Demokrasimize sahip çıkmak AB'nin birinci
şartı, bunu yerine getireceğiz. Ama önce Türkiye kendi gücünün farkına
varmalı. Türkiye dünyanın 17, Avrupa'nın 7. büyük ekonomisine, en genç
nüfusuna sahip.''

Partililerin ''koruculuk sistemi, bölgeler arası gelişmişlik, Kürt
sorunuyla'' ilgili sorularını yanıtlayan Bağış, sözlerini şöyle
sürdürdü:

''AB sürecinde koruculuk sistemi kalkacak mı sorusuna benim gönlümden
geçen cevap şu, inşallah AB sürecinde kardeşin kardeşi katletmesi
bitecek. Kan dökülmesi bitecek. Huzur ve barış içinde daha aydınlık
yarınları birlikte yaşayacağız. AB ülkelerinin geçmişinde onların da
benzer sorunları olduğunu görüyoruz. Ama bugün hiçbirinde o sorunların
hiçbiri yok. Demek ki AB sürecinde kurallara tam uyunca bu sorunlar da
ortadan kalkıyor. İnşallah sadece koruculuk sistemi değil, bütün
mekanizmalarıyla terör belasından da onun beraberinde getirdiği diğer
kısıtlamalardan da kurtuluruz.

AB sürecinde birçok şey değişmeye başladı ve birçok şey de değişecek.
Bu süreçte çetelerin devleti yönetme iddiası kalmayacak, darbe
heveslisi, darbe çığırtkanlığı yapanlar da kalmayacak. Kimsenin doğduğu
şehirle ilgili, etnik kökeni ve inanışıyla herhangi bir ayırımcılık
yapma imkanı kalmayacak. Çünkü bütün ayırımcılığı yasaklayan bir
anlayış çerçevesinde. O yüzden de belki AK Parti olarak Cumhuriyet
tarihinde en çok AB'ye biz sahip çıktık. Çünkü AK Parti'de her türlü
ayırımcılığı, ırkçılığı ve bölücülüğü yasak kabul eder. Bütün
inananları, insanları eşit gören bir partidir.''

-''HİÇBİR LİDER SONSUZA KADAR O KOLTUKTA OTURMAYACAK''-

Bağış, ABD Başkanı Obama'nın da ondan önceki Bush ve Clinton'un da
Türkiye'nin AB üyeliğine devlet politikası olarak destek verdiklerini
ifade etti.

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin ilk baştan beri Türkiye'nin AB
üyeliğine karşı olduğunu bildirdiğini vurgulayan Bağış, şöyle devam
etti:

''Geçen Paris'e gittim. Elçilikteki duvarda gördüm. Paris'e atadığımız
ilk temsilcimizi 1400'lü yıllarda ilk sefirimizi atamışız. 600 yıllık
resmi ilişkilerimiz var. Bu sürede ilişkilerimizin çok iyi olduğu ve
kötü olduğu dönemler var. Ama kesin olan bir şey var ki ilişkilerimiz
devam etmiş. Bu süre içinde ne liderler gelmiş ne liderler gitmiş.
Hiçbir lider sonsuza kadar o koltukta oturmayacak. Siyasi istismar
yapıyor olabilirler, Avrupa'daki seçimlere bir takım mesajlar veriyor
olabilirler. Ama AB'nin birçok sorunu Türkiye olmadan çözülemez.''

Avrupa'da yaklaşık 20 milyon civarında Müslümanın yaşadığını bildiren Egemen Bağış, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bu Müslümanların gençlerine Avrupalıların hangi mesajı vermek
istediğini düşünmesi gerekiyor. Onlara terörü, ırkçılığı, şiddeti
teşvik eden Bin Ladin gibileri mi öne çıkarmak istiyorlar, yoksa
ülkesini, o batı ülkeleriyle daha da yakınlaştırmaya çalışan, her türlü
demokratik zulme rağmen yine de demokrasi diyen Recep Tayyip Erdoğan
gibi bir demokrasi kahramanını mı öne çıkarmak istiyorlar? Onu
Avrupa'nın da düşünmesi lazım. Çok Sarkozy'ler gelir geçer ama
Türkiye'nin kritik önemi azalmaz. Zaman içinde demokratikleşme
konusunda gerekli şartlar oluşursa belki onlar Türkiye'yi üye yapmak
için bize gelirler, yeter ki biz birbirimize düşmeyelim.''

descriptionBu Anayasa ile AB hayal EmptyGeri: Bu Anayasa ile AB hayal

more_horiz
tamamen bahane ab de biliyo bu kadar nufuslu bir ülkenin zarardan başka birşey getirmeyeceğini onun için bahane uydurup uydurup duruyolar...
privacy_tip Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
power_settings_newLogin to reply